Duruşma düzeni ceza muhakemesi kanunun 203. maddesinde düzenlenmiş olup duruşmaların hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi amacı ile kanun koyucu tarafından çıkartılmıştır. Ceza muhakemesi kanununa göre duruşmalar kural olarak herkese açıktır bir başka söylem ile kim olduğunun bir önemi olmaksızın açık olan duruşmaya herkes girebilir ve herkes duruşmayı izleyebilir . Duruşmanın açık olması vatandaşın mahkemede neler olduğunu bilme , hukuk sisteminin nasıl adil bir yargılama yaptığı öğrenmesi açısından da önemlidir.
ANAYASANIN 141. MADDESİNE GÖRE
Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması
Madde 141 – Mahkemelerde duruşmalar herkese açıktır. Duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına ancak genel ahlakın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hallerde karar verilebilir.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere duruşmanın kapalı olması sadece genel ahlakın ve kamu güvenliğinin gerekli kılması halinde gündeme gelebilir. Bu 2 husus dışında keyfi olarak duruşmanın kapalı yapılması görevi kötüye kullanma ya da görevi ihmal suçlarını gündeme getirebilecektir.
CMK MADDE 182 YE GÖRE
Madde 182 – (1) Duruşma herkese açıktır.
(2) Genel ahlâkın veya kamu güvenliğinin kesin olarak gerekli kıldığı hâllerde, duruşmanın bir kısmının veya tamamının kapalı yapılmasına mahkemece karar verilebilir.
(3) Duruşmanın kapalı yapılması konusundaki gerekçeli karar ile hüküm açık duruşmada açıklanır
Ceza Muhakemesi kanunun 182. maddesinin 2. fıkrasından da anlaşılacağı üzere duruşmanın kapalı yapılması konusunda söz konusu şartlar da varsa hakim ya da mahkeme duruşmanın kapalı yapılmasına karar verebilecektir. Ancak bu hakime verilen bu yetki bir takdir yetkisidir bir başka söylem ile söz konusu yetki her durumda kullanılmak zorunda değildir.
CMK MADDE 185 E GÖRE
Zorunlu kapalılık
Madde 185 – (1) Sanık, onsekiz yaşını doldurmamış ise duruşma kapalı yapılır; hüküm de kapalı duruşmada açıklanır.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere eğer sanık yani kovuşturma aşamasında 18 yaşından küçük olup suç şüphesi altında olan kimse , 18 yaşını doldurmadığı için söz konusu duruşmanın kapalı olarak yapılması artık bir takdir yetkisi değil bir zorunluluktur. Uygulamada kapalı duruşmada hakim , iddia makamı olan savcı , sanık , sanık müdafi , katılan ve vekili , stajyer hakim savcı ve stajyer avukat ,zabıt katibi ve mübaşir bulunabilmektedir. Duruşmada seyirci olsa da olmasa da yani duruşma açık da yapılsa kapalı da yapılsa söz konusu duruşmanın kanunun emrettiği kurallar çerçevesinde görülmesi konusunda şüphe yoktur.
Kapalı duruşmada bulunabilme
CMK Madde 187 E GÖRE
(1) Kapalı duruşmada mahkeme, bazı kişilerin hazır bulunmasına izin verebilir. Bu hâlde adı geçenler, duruşmanın kapalı olmasını gerektiren hususları açıklamamaları
bakımından uyarılırlar ve bu husus tutanağa yazılır.
CMK nın 187. maddesine göre duruşmada kimin bulunup bulunmayacağına karar verme yetkisi hakimindir. Ancak söz konusu normda geçen bazı kişiler ibaresi belirsizdir. Kimin hangi koşullarda ve ne şekilde duruşmada bulunup bulunamayacağının açık ve net bir şekilde kanunda yazması gerekmektedir aksi durumda hakimin söz konusu yetkisini kötüye kullanması ve bazı kimselerinin duruşmayı nedeni anlaşılamayan bir şekilde her zaman izleyebilmesini ve bazı kimselerinin de duruşmayı yine nedeni anlaşılamayan bir şekilde hiç izlenememesi anlamını taşıyacaktır.
CEZA MUHAKEMESİ KANUNUN 203. MADDESİNDEKİ DURUŞMA DÜZENİ NORMUNU ELE ALIRSAK ;
Hâkim veya başkanın yetkisi
Madde 203 – (1) Duruşmanın düzeni, mahkeme başkanı veya hâkim tarafından sağlanır. (2) Mahkeme başkanı veya hâkim, duruşmanın düzenini bozan kişinin, savunma
hakkının kullanılmasını engellememek koşuluyla salondan çıkarılmasını emreder. (3) Kişi dışarı çıkarılması sırasında direnç gösterir veya karışıklıklara neden olursa
yakalanır ve hâkim veya mahkeme tarafından, avukatlar hariç, verilecek bir kararla derhâl dört güne kadar disiplin hapsine konulabilir. Ancak çocuklar hakkında disiplin hapsi uygulanmaz.
Duruşmanın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için kişilere sırayla söz verilmeli ve herkese adil yargılanma hakkı gereği yeterince söz hakkı tanınmalıdır. Ceza yargılamasında maddi gerçek aranır ve söz konusu maddi gerçeğin bulunma ihtimalinin en yüksek olduğu yer de mahkemelerdir. Çünkü mahkemeye söz konusu maddi gerçeği bulabilmesi için yakalama , arama , tutuklama , zorla getirme, el koyma , iç dış beden muayenesi gibi koruma tedbirlerini uygulama yetkisi verilmiştir. CMK nın 203. maddesinin 2. fıkrasından anlaşılacağı üzere duruşma düzenini bozan kişinin savunma hakkı engellenmeksizin duruşmadan çıkarılabileceği düzenlenmiştir. Bu maddeden de anlaşılacağı üzere duruşma düzenini bozan kişinin sıfatının ne olduğuna bakılmaksızın söz konusu kişi kolluk marifeti ile duruşmadan çıkarılabilecektir.
CMK 204/1 madde ile sanığın duruşmada mutlaka hazır bulundurulması ilkesine bir istisna getirilmiştir. Davranışları nedeniyle duruşmanın yürütülmesini tehlikeye sokan sanığın duruşmadan çıkarılmasına karar verilebilir. Mahkeme çıkarılan sanığın hazır bulunmasını savunması bakımından zorunlu görmezse kendisine bir avukat atanması suretiyle duruşmaya devamla duruşmayı bitirebilir. Ancak duruşmanın sanığın yokluğunda bitirebilmenin zorunlu koşulu avukatın mutlaka duruşmada hazır edilmesidir. Sanığın dışarı çıkarılması o duruşmanın devamı sırasında başvurulan geçici bir önlemdir. Sanığın daha sonraki duruşmalara katılmaktan yasaklanması ancak tekrar duruşmaya alınması ciddi bir tehlike yaratma koşuluna bağlıdır. Bu durumda müdafii olmayan sanık için müdafii atanması zorunludur. Duruşmaya çağrılan müdafiye savunma için uygun bir süre tanınması savunma hakkının doğal sonucudur. (YARGITAY 18. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2016/12725 Karar Numarası: 2018/14123 Karar Tarihi: 31.10.2018)
Hükmün açıklandığı oturumda, duruşmanın düzenini bozduğundan bahisle duruşma salonundan çıkarılarak yokluğunda hüküm kurulan ve müdafii bulunmayan sanığa, 5271 sayılı CMK’nin 204/1. maddesinin “Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında sanık, duruşma salonundan çıkarılır. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır bulunmasını dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görmezse, oturumu yokluğunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir müdafi görevlendirilmesini ister. Oturuma yeniden alınmasına karar verilen sanığa, yokluğunda yapılan işlemler açıklanır.” şeklindeki hükmüne göre, barodan müdafii tayini istenmesi gerektiği ve müdafii huzuruyla sanık hakkında hüküm kurulabileceği gözetilmeden savunma hakkının kısıtlanması, (YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2019/16321 Karar Numarası: 2020/1069 Karar Tarihi: 20.01.2020)
Bu yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere duruşma düzenini bozarak dışarı çıkarılan sanığa zorunlu müdafi uygulaması nedeniyle CMK md.204 uyarınca zorunlu müdafi atanması zorunludur. Zorunlu müdafinin tayin edileceği bir durumda davranışları nedeniyle duruşma düzenini bozan sanığa avukat tayin edilmesi durumudur.
03.05.2013 tarihli 5. oturumda sanık …..’nun duruşmanın düzenini bozan davranışlarına devam etmesi nedeniyle, sanığın duruşma salonundan çıkarıldığı ve ara kararda susma hakkını kullanması ve duruşma düzenini bozan tavrı nedeniyle CMK.nun 204. maddesi gerekçe gösterilerek yargılamaya sanığın yokluğunda devam edilmesine karar verildiği, yine sanığın sonraki oturumlarda ve hükmün tefhim edildiği celsede hazır edilmeksizin yargılamanın bitirildiği anlaşılmış ise de; CMK.nun 204. maddesindeki “Davranışları nedeniyle, hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşıldığında sanık, duruşma salonundan çıkarılır. Mahkeme, sanığın duruşmada hazır bulunmasını dosyanın durumuna göre savunması bakımından zorunlu görmezse, oturumu yokluğunda sürdürür ve bitirir. Ancak, sanığın müdafii yoksa, mahkeme barodan bir müdafii görevlendirilmesini ister. Oturuma yeniden alınmasına karar verilen sanığa, yokluğunda yapılan işlemler açıklanır.” şeklindeki düzenlemeye rağmen yanılgılı değerlendirmede bulunularak sanığın diğer oturumlarda ve hükmün tefhim edildiği celsede hazır edilmeden ve savunma hakkı kısıtlanarak, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi (YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2015/1316 Karar Numarası: 2015/4112 Karar Tarihi: 24.06.2015)
Duruşma düzenini avukatın bozması durumunda avukatın da duruşmadan çıkartılması mümkündür. Burada CMK nın 149/3 .maddesine dikkat çekmek gerekmektir.
CMK madde 149/3 e göre
Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma
hakkı engellenemez, kısıtlanamaz
Burada tartışılması gereken durum eğer avukat duruşma düzenini bozar ve duruşmadan çıkarılırsa söz konusu normda yer alan ….sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı engellenemez, kısıtlanamaz …. ibaresi hukuka uygun bir şekilde nasıl tahsis edilecektir ? Duruşma düzenini bozan avukatın sanığın yanında olması ve hukuki yardımda bulunma hakkının engellenmemesinin ölçüsü nedir ? . Kanaatimizce söz konusu bu durum adil yargılanma hakkını ihlal edecektir. Avukat gerçekten de duruşma düzenini bozmuşsa duruşmadan çıkartılabilir ancak bu durumda savunma sağlıklı bir şekilde yapılamamışsa adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı da ihlal edilmiş olacaktır. Duruşma düzeni bozan avukat duruşmadan çıkarılmışsa ya da hukuka aykırı bir şekilde duruşmadan kendi isteği ile ayrılmışsa CMK madde 151 uygulanabilir.
Madde 151 – (1) 150 nci madde hükmüne göre görevlendirilen müdafi, duruşmada hazır bulunmaz veya vakitsiz olarak duruşmadan çekilir veya görevini yerine getirmekten
kaçınırsa, hâkim veya mahkeme derhâl başka bir müdafi görevlendirilmesi için gerekli işlemi yapar
Söz konusu müdafi CMK madde 150 ve 151 uyarınca zorunlu müdafi kapsamında ise müdafinin özel vekaletnamesinin olup olmadığına bakılmaksızın sanık için yeni bir müdafinin atanmasını zorunlu olacaktır.
Hiç şüphe yok ki avukatlar görevlerini özgürce ve hakkıyla yerine getirebilmek için hukuk düzeninin öngördüğü tüm iddia ve savunma vasıtalarından yararlanmalıdır. Bu hak, avukatların bağımsızlıklarının bir yansıması olan savunma dokunulmazlığının bir gereği olmakla birlikte sınırsız değildir. Avukatlar bu hakkı kullanırken meslek kurallarına uygun bir şekilde davranmalı, yargının diğer aktörlerine karşı kullandıkları söz ve ifadelerin dava konusu ile ilgili olduğuna dikkat etmeli, temsil ettiği müvekkilin çıkarlarının korunmasının gerektirdiği ölçüyü aşmamalıdır.( KELEŞ ÖZTÜRK BAŞVURUSU (2) (Başvuru Numarası: 2018/23565) Karar Tarihi: 16/6/2021 R.G. Tarih ve Sayı: 1/10/2021 – 31615)
Anayasa Mahkemesinin kararından da anlaşılacağı üzere savunma hakkı meslek kurallarına uygun kullanmalı ve söz konusu hak da kötüye kullanılmamalıdır.
CMK madde 149 savunma hakkı açısından oldukça önemlidir. Burada savunma hakkı kısıtlanamaz ibaresi kanun metninde geçmektedir. Bu durumda duruşma görülürken dahi avukat müvekkiline her türlü hukuki yardımda bulunmak zorundadır. Söz konusu zorunluluğunun gereğinin yerine getirilmesinin engellenmesinin avukat neticede kamu görevi yaptığı için TCK madde 265 de yer alan Görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacaktır.
Görevi yaptırmamak için direnme
Madde 265- (1) Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur
Burada kanunun lafzından da anlaşılacağı üzere bu görevi yaptırmamak için direnme suçu için özel kast gerekmektedir. Çünkü “…. görevini yapmasını engellemek amacıyla….”ibaresi suçun kastının özel bir amacı olduğuna işaret etmektedir.
Yargı görevi yapan ifadesinin tanımı da şu şekildedir.
Yargı görevi yapan deyiminden; yüksek mahkemeler, adlî ve idarî mahkemeler üye ve hakimleri ile Cumhuriyet savcısı ve avukatlar, ( TCK MD.6/1-D)
Avukat bir kamu görevlisi olduğu için yargı görevini yapmasını hukuka aykırı bir şekilde engelleyen her müdahale görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturacağı tartışmasızdır. Burada duruşma düzeninin bozulması ile kamu görevinin hukuka uygun bir şekilde yapılması arasında ince bir çizgi vardır.