Yargıtayca davanın esasına hükmedilecek hâller, hukuka aykırılığın düzeltilmesi
Madde 303 – (1) Hükme esas olarak saptanan olaylara uygulanmasında hukuka aykırılıktan dolayı hüküm bozulmuş ise, aşağıdaki hâllerde Yargıtay davanın esasına hükmedebileceği gibi hükümdeki hukuka aykırılığı da düzeltebilir:
a) Olayın daha ziyade aydınlanması gerekmeden beraate veya davanın düşmesine ya da alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse.
b) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iddiasına uygun olarak sanığa kanunda yazılı cezanın en alt derecesini uygulamayı uygun görürse.
c) Mahkemece sabit görülen suçun unsurları, niteliği ve cezası hükümde doğru gösterilmiş olduğu hâlde sadece kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise.
d) Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece sanığa verilecek cezanın belirlenmesinde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise birinci hâlde daha az bir cezanın hükmolunması ve ikinci hâlde hiç ceza hükmolunmaması gerekirse.
e) Sanığın açıkça saptanmış olan doğum ve suç tarihlerine göre verilecek cezanın belirlenmesinde gerekli indirim yapılmamış veya yanlış indirim yapılmış ise.
f) Artırma veya indirim sonucunda verilecek ceza süresi veya miktarının belirlenmesinde maddî hata yapılmış ise.
g) Türk Ceza Kanununun 61 inci maddesindeki sıralamanın gözetilmemesi yüzünden eksik veya fazla ceza verilmiş ise.
h) Harçlar Kanunu ile yargılama giderlerine ilişkin hükümlere ve Avukatlık Kanununa göre düzenlenen ücret tarifesine aykırılık mevcutsa.
Bölge adliye mahkemesinde inceleme ve kovuşturma
Madde 280 – (1) Bölge adliye mahkemesi, dosyayı ve dosyayla birlikte sunulmuş olan delilleri inceledikten sonra;
a) İlk derece mahkemesinin kararında usule veya esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılığın bulunmadığını, delillerde veya işlemlerde herhangi bir eksiklik olmadığını, ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğunu saptadığında istinaf başvurusunun esastan reddine, 303 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan ihlallerin varlığı hâlinde hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz başvurusu, Bölge Adliye Mahkemesi’nin sanık hakkında İlk Derece Mahkemesi kurulan hükmün kaldırılarak zincirleme suç hükümlerinin ve teşebbüs hükümleri uygulanarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine karar verilirken, taraflar çağrılmadan dosya üzerinden hüküm kurulmasının hukuka aykırı olduğu, teşebbüs hükümlerine ilişkin sabit bir oranın belirtilmemesi de dikkate alınarak 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca duruşma açılarak karar verilmesinde kanuni zorunluluk bulunduğundan bahisle onama ilamının kaldırılmasına ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 04.02.2019 tarihli ve 2018/3627 Esas, 2019/312 Karar sayılı kararının bozulması talebine ilişkindir. II. GEREKÇE Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesince tespit edilen hukuka aykırılığın giderilmesi, yeniden inceleme ve araştırmayı veya cezanın kişiselleştirilmesini gerektirmediğinden bahisle, 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 303 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca duruşma açılmadan ve sanığın savunması alınmadan hükmün düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş ise de; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 109 uncu maddesinin ikinci fıkrası ve devamında alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezanın öngörülmemiş olması, ayrıca aynı Kanun’un 35 inci maddesinde düzenlenen teşebbüs hükümlerinde sabit bir oran belirtilmemiş olması nedeniyle, duruşma açılmadan istinaf başvurularının esastan reddine karar verilebilecek hâlleri düzenleyen 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (c), (d), (e), (f), (g) ve (h) bentlerinde yer alan hallerin gerçekleşmediği anlaşıldığından, duruşma açılmadan ve sanığın savunması alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2023/846 Karar Numarası: 2023/3478 Karar Tarihi: 18.05.2023
İlk derece mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince mahkûmiyet hükmü kaldırılarak duruşma açılmaksızın 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle Kanun'un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat ve ret kararı verilmiş ise de; mevcut delillerin yeniden değerlendirilmesi suretiyle yeni bir hüküm kurulup İlk Derece Mahkemesinin kabulünden farklı olarak beraat kararı verilmesinin, 5271 sayılı Kanun'un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girmediği ve bu hususa ilişkin değerlendirmenin aynı Kanun'un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre duruşma açılarak ve taraflar da çağrılarak delillerin değerlendirilmesi sonucunda anılan Kanun maddesinin ikinci fıkrasına göre yeniden hüküm kurulması suretiyle yapılabileceği gözetilmeden, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kamu davasının reddine ve sanığın beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur.YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2022/8303 Karar Numarası: 2024/10697 Karar Tarihi: 25.09.2024
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen incelemeye konu kararı ile sanık hakkında İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik sanık müdafiinin istinaf başvurusunun kabulü ile duruşma açılmaksızın yapılan inceleme neticesinde 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle aynı Kanun'un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca hükmün bozulmasına, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden "Sanık ...'ın dolandırıcılık suçunu işlediği iddiası ile kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine atılı suçu işlediği sabit olmadığından CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE, Sanık kendisini seçilmiş vekaletnameli avukat ile temsil ettirdiğinden yerel mahkemedeki karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 2.180 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak ile sanığa verilmesine, Sanık için yapılan yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına" İbareleri içeren hüküm fıkrası konulmak suretiyle CMK.nın 280/1-a ve 303 üncü maddeleri uyarınca hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Katılanın temyiz isteği özetle; dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluştuğuna, sanığın suçu işlediğinin sabit olmasına karşın beraate ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, ilişkindir. III. GEREKÇE İlk derece mahkemesince kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince mahkûmiyet hükmü kaldırılarak duruşma açılmaksızın 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi delaletiyle Kanun'un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraat kararları verilmiş ise de; mevcut delillerin yeniden değerlendirilmesi suretiyle yeni bir hüküm kurulup İlk Derece Mahkemesinin olaya ilişkin kabulünden farklı olarak beraat kararı verilmesinin 5271 sayılı Kanun'un 303/1-a maddesi kapsamına girmediği ve bu hususa ilişkin değerlendirmenin aynı Kanun'un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine göre duruşma açılarak ve taraflar da çağrılarak delillerin değerlendirilmesi sonucunda anılan Kanun maddesinin ikinci fıkrasına göre yeniden hüküm kurulması suretiyle yapılabileceği gözetilmeden, duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda sanığın beraatine karar verilmesi, hukuka aykırı bulunmuştur. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2021/40068 Karar Numarası: 2024/11194 Karar Tarihi: 07.10.2024
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 02.11.2023 tarihli ve 2023/808 Esas, 2023/4019 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında kurulan hükme yönelik Cumhuriyet savcısı ve sanık müdafiinin istinaf başvuruları üzerine duruşma açılmaksızın İlk Derece Mahkemesince sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün 5271 sayılı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca kaldırılmasına ve 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca sanığın beraatine karar verilmek suretiyle düzeltilen hükme yönelik istinaf başvurularının 5271 sayılı Kanun'un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi gereği esastan reddine karar verilmiştir.Gerekçe bölümünde açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Ceza Dairesinin, 02.11.2023 tarihli ve 2023/808 Esas, 2023/4019 Karar sayılı kararının 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin ikinci fıkrası gereği BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının 303 üncü maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi gereği hüküm fıkrasına; “Sanığın, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafiinin bulunması sebebiyle görevlendirilen vekile ödenen Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Görevlendirilen Müdafi ve Vekillere Yapılacak Ödemelere İlişkin 2023 Yılı Tarifesi'nin 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin birinci alt bendi uyarınca belirlenen 2.481,00 TL ücretin mahsup edilmesi suretiyle karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 14 üncü maddesinin dördüncü fıkrası gereği 17.900,00 TL vekâlet ücretinin Hazineden tahsili ile beraat eden sanığa ödenmesine,” ibaresinin eklenmesi suretiyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas Numarası: 2024/1088 Karar Numarası: 2024/7335 Karar Tarihi: 03.06.2024